Kurşun Dökme Nasıl Yapılır? - Medya Budur

Matbuat Basın Derken Medya

Yaratıcı çözümler üretir; markalar için iletişim stratejileri geliştirir...

Kurşun Dökme Nasıl Yapılır?


Kurşun dökme, Kafkasya kökenli ve binlerce yılık bir mazisi olan, yerinde ve zamanında uygulandığı takdirde faydaları olduğuna inanılan bir işlemdir.


Kurşun, bu işte tecrübesi olan izinli ve ocaklı umumiyetle ihtiyar kadınlarca dökülür. Ocaklı ifadesinden kasıt, kurşun dökücünün daima bu işle uğraşmış bir aileden gelmesi, müsaadeli demek de, bu ailenin kendisinden evvel kurşun dökücülük yapanlardan kurşun dökmek için destur, yani el almış olmasıdır. 


Ocaklı ve izinli olmayan kimseler kurşun dökemeyecekleri gibi, yaptıklarını iddia etseler bile bu gibi kimselerinde kurşun dökmesinden fayda beklenmez.





Kurşun dökmenin kendine has yöntem ve geleneği, kullanılan bazı alet ve malzemeleri bulunur. Kurşunu eritecek ve zarar görmeyecek madeni çukur ve nakledecek bir kepçe, su konulacak yine madeni derince bir kap ve hasta olarak ifade edilen kimsenin tepesine gerilecek kalınca bir çarşaf gereklidir. Üçyüz gram civarında kurşun külçesi veya parçalarını da ihmal etmemek gerekir.


Tüm bu malzemeyi ve kurşunu kadın beraberinde getirir ve işini bitirdikten sonra bunları toplayıp geri götürür.


Kurşun şu şekilde dökülür: 


Erimemiş kurşun, madeni çukur kepçeye, kepçe de ateşe konur, eridikten sonra hastanın vücudu ve başı peştamalla kapatılır, bu esnada madeni tasa su konur ve kurşuncu erimiş kurşunu sağ eline, su tasını sol eline alır. 


Erimiş kurşun (Terminatör filminin eriyik metalini gözünüzün önüne getirin) önce hastanın başı üzerinde su dolu tasa aniden bırakılır. 


Kurşun dökülürken dökücü kadının besmele ile "benim elim değil, Ayşe, Fatma Anamızın eli" demesi usuldendir. İkinci aşamadan kurşun kepçede tekrar eritilir, bu defa hastanın göbeği üzerindeki tasa dökülür. Bu da tamamlanınca, son bir kez daha kurşun hastanın ayakları üzerinde tasa dökülür. 


Nihayet yatılan odanın sağıyla sokak veya oda kapısının eşiği üzerine de kurşun dökülmesi adettendir. Bu işlem de tamam olunca, kurşun dökülen tastaki sudan bir kaç yudum hastaya verilir ve içmesi istenir. Hastanın alnına, avuçlarına, bileklerine ve tabanının altına sürüldüğü görülür. 





Bazı kurşuncu kadınlar kurşun dökülme işlemi bittikten sonra hastayı üç defa oda kapısından atlattıkları görülmüştür. Sürekli en son en son diyorum ancak yine en sonunda kurşun dökülen suya bir miktar ekmek doğranacaktır. Bu ekmek dört yol ağzında köpeklere verildiği gibi, tastaki su da perilere ve cinlere ikram amaçlı bir köşeye serpilir.


Erimiş bir halde su tasına dökülen kurşun maddesi, tastaki su içinde sertleştikten sonra tekrar eritilmeden evvel kurşuncu tarafından bazı terkipler okunur. Kurşun külçesi fazlaca kirli ise, büyünün yahut nazarın şiddetine, veya cin ve peri tesirinin fazlalığına hükmedilir. Külçe üzerinde parlak ve temiz bir parçaya tanık olunursa, kişinin yüreğinin temiz olduğuna ve rahatsızlığının çabuk geçeceğine inanılır.


Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü'ne göre kurşuncu kadına çalışmasına karşılık bir miktar para verilmesi lazımdır. Miktarı hastanın mali durumuna belirlenebilir. Bazı hastalar için bir kere kurşun dökülmek yetse de, bazıları için bunun üç kereye kadar tekrarlandığı görülür. Bu gibi senaryolarda her defası için kurşuncu kadına sıfırdan ücret verilmesi şarttır. 


Kurşuncu kadınlar kişinin evinden ayrılırken "Allah (CC) şifa versin", "Allah (CC) bir daha göstermesin" tarzında telkinlerde ve iyi dileklerde bulunurlar. Hastanın ailesi de "Eksik olmayın", "Allah razı olsun" gibi sözlerle kurşunculara karşılık ederler.


Kurşun döktürmenin faydaları sıkça dile getirilir ancak kurşun dökme, kurşun dökme caiz midir gibi sorulara da cevap vermek gerekir.


Bunun bidat yani dine sonradan eklenen şeyler olduğunu iddia edenler olsa da, Cübbeli Ahmet hoca ve çeşitli ehli sünnet kaynaklar bunun caiz olduğu hususunda görüş bildirmişlerdir.

Yorumlarınız Değerlidir