Mükemmel Blog Yazısının Uzunluğu Belli Oldu - Medya Budur

Matbuat Basın Derken Medya

Yaratıcı çözümler üretir; markalar için iletişim stratejileri geliştirir...

Mükemmel Blog Yazısının Uzunluğu Belli Oldu


Bir blog yazısının etkili uzunluğu üzerine yapılan tartışmalar sürüp gider. Kimi 300 kelimenin altı olmasın derken son yıllarda, "kaptır git 5 bin kelimeye kadar yolun var." görüşü (!) ağırlık kazanmıştır.

Web sitelerinin; hitap ettiği kitleyi ve etkilemek istediği coğrafyayı "kişi ve grupları" derinlemesine analiz ederek tüm süreçlerde Analytics verileri ile beslenmesi, rakipleri derinlemesine incelemesi şarttır. Sayfalardaki kalma oranları, popüler yazıların belirlenmesi, popüler yazıların uzunluğu bize bir sonraki yazımız için doyurucu bilgiyi verebilir.

En ideal blog yazı uzunluğu, blog yazısı içeriği en az kaç kelime olmalıdır, blog ilk paragraf anahtar kelime, makale uzunluğu ne kadar olmalı ve blog yazıları için ideal yazı uzunluğu arama sorgularının son yıllarda arttığına tanık oluyoruz.

blog siteleri, blog nedir, blog pages, blogger


Muhatabımız ister web ister blog altyapıları olsun ideal uzunluk kaygısı bence anafikre göre değişir. Amacınız yüzlerce anahtar kelimeyi sıralayıp bohça kalabalıklarla okuyucu kanser etmek mi? Backlink mi istiyorsunuz, bir e-ticaret siteniz var ve satışları artırmak mı hedefiniz? Eğlenceli bir dille mi yoksa ağdalı ifadelerle mi ilerleyeceksiniz? Kısa içerikler mi derin makaleler mi paylaşacaksınız?

Tolstoy'u ya da Dostoyevski'yi sınırlandırabilecek bir babayiğit olmamakla birlikte "şu kadar yazalım bu kadar yazalım" kaygıları olduğunu da düşünmüyorum. Mutlu olduğunuz yoldan ayrılmayın ve rakamlara metriklere bağlı kalmadan yazmayı sürdürün. Ustalar da bu yola ilerledi. 

Bana kesin konuşun ve rakamlar verin diyebilirsiniz, hay hay. Analizler popüler metin uzunluğunun 300'de çok kısa olabileceğini 2000 ve üstünde ise sevinebileceğimizi gösteriyor. Yine farklı web projelerimizdeki deneyimlerimiz hitlenen içeriklerimizin bin kelime ve üzerinde olduğunu raporlamakta.

Sıralamadaki sitenin, daha doğrusu rakiplerinizin içeriklerini inceleyin. Hali vakti yerindeki blogların içeriklerini basit bir "word counter" arayüzü ile test edip saymak - kelime uzunluklarını sorgulamak çok da zor olmamalı.



"Bir yazınızın içinde aranma potansiyeli yüksek kelimeleri ne kadar çok geçirirseniz, yazınızın başta Google olmak üzere tüm arama motorları üzerinden potansiyel takipçiler ulaşması o kadar kolaylaşır." gibi bir şehir efsanesini sanırım Orta doğu harici başka hiç bir coğrafyada göremeyiz. İsim vermeyelim; SEO ve benzer tüm sonuçlarda üst sırada olan bir web sitesinin içeriklerini incelediğimde bilgisayarı alıp duvara vurasım geliyor.

İnsanlarla bu kadar dalga geçilemez. Evet faydalı içeriklere sahip, evet yazılar uzun ve Allah'ı var özgün ve kaliteli ancak aradığımı bulabilmek için senin Han Duvarları yazında kaybolmak zorunda mıyım? "Benim web sitemdeysen kaybolacaksın, ben bu yazıyı özetleyebilirdim ancak senin göz ve ruh sağlığın umurumda olmadığından ve elbette para kazanmak istediğimden bu kadar sündürüyorum. Oku okuyabiliyorsan" diyor.

Bir örnek verirsem konuyu daha iyi deşifre edebileceksiniz. Sorumuz ve başlığımız şu olsun; "Mükemmel yazının uzunluğu nedir?" Adam önce mükemmel kelimesinin etimolojisi ile başlıyor, blog yazılarının neden önemli olduğunu tarih öncesine inerek izah ediyor ez cümle kıtaların ayrılmaya başladığı arkaik zamanlara kadar iniyor. Daha giriş kısmının başında bile değiller halbuki. Hiç okumam!

Yazmam kasarım durumu yine aklıma geldi ve yine canım sıkıldı affola! "Farklı program ve arayüzler 1.000 ila 2.500 kelimelik yazıların ivmelendiğini gösteriyor." diyelim ve kısa bilgi notunun altını çizip uzatmadan başlıklara geçelim;

Uzun blog yazılarının avantajları nelerdir?

Kaliteli ve doyurucu içeriklerin; okuyucu yakaladığı andan itibaren "hemen çıkma oranına" olumlu etkisi olduğu bilinir. Bu da arama motorlarındaki sıralamanızı müspet etkiler. Yani adam siteniz gelmiş, sayfalarınızda uzun uzadıya bile isteye gezmiş, varsa video içeriklerinizi görsellerinizi inceleyip bir de güzel bir yorum yazmış kurgusu. Yani gelip hemen çıkmamış. Ne güzel. Dostlar başına.

Yorum yaparak abone olmalarını rica eder ve sosyal ağlarınızı da hatırlatırsanız elbette daha uzun kalacaklardır. Bu arada "patlamalı çatlamalı pop-up pencereler ve yoğun reklamlar" mali kaygılarla oluşturulmuş site imajı vereceğinden "hayatın sırrını da verseniz" okuyucu üzerinden olumsuz etki yaratır. Mümkün mertebe hem tarayıcıda hem mobilde temiz pak bir tasarımınız olsun. 

Keza uzun içeriklerin sosyal mecralarda paylaşılma oranının diğerlerine göre daha yüksek olduğu bilinir. Her şekilde bir kazan-kazan durumu söz konusu.

Uzun yazabilme adına ipuçları!

Öncelikle şişirme ve re-write yani "al değiştir" yazılar paylaşmayın, bu şekilde bir pratik oluşturmaktan kaçının! Yazmaktan keyif aldığınız konu başlıklarına yoğunlaşın. Daha önce de pek çok kez yazdığım gibi Milliyet'in arşiv sayfaları dahi, değerli veriler elde edebilmeniz adına faydalı ve ücretsiz bir kaynaktır. Yazar olduğunuz kadar aynı zaman okursunuz da. Neler ilginizi çekiyor? Keyifle okuduğunuz web sitelerinin dili nasıl?

Yazdıktan sonra "son okuma yapmak" önemlidir. Alelacele yazıp yayına almak içinize sinecek içerikler oluşturmanızı engelleyeceği gibi okuyanları da yorar. Kalıcı takipçiler elde etmenizi zorlaştırır. Araştır, detaylandır, oluştur, son okumalarını yap ve yayınla benzeri bir yol haritanız olabilir, Google Docs benzeri çevrimiçi araçlar üzerinden senkronize ilerleyebilir, güvendiğiniz dostlarınızdan "son okuma" yapmasını isteyebilirsiniz.

Yine deneyimlerim, basit bir Word dosyasında yazıp sonrasında bloglara eklemenin daha farklı bir gözle bakmama yardımcı olduğunu gösteriyor.

Toparlayalım ve merak eden dostlarımız için söyleyelim. Yazımız 700 kelime uzunluğunda. Elbette daha da uzatabilirdim ancak keyif alarak okumanızı istediğim için derinlere inmek istemedim. Umarım az da olsa faydalı olabilmişimdir.

Yorumlarınız Değerlidir